Krizden Kaçmak yerine Önünde Koşmanız Gerekir!
Her krizin hayatımızda büyük etkisi var. Bugünlerde, gündemimize 1. sıradan etki eden beklenmedik küresel virüs salgınıyla uğraşırken, bir yandan da organizasyon yapılarımızın nasıl değişebileceğini ve kültür üzerindeki etkilerinin neler olabileceğini tartışıyoruz. Öngörülmedik bir şekilde müthiş bir hızla yayılan bu salgının aslında göreceli güvenli yaşamlarımız üzerinde büyük bir etkisi oldu; belki de modern insanlık için 'garanti olarak kabul edilmiş' birçok kavramı yeniden düşünmemizi sağlayacak. En gelişmiş ülkelerde dahi, market raflarının nasıl hızla boşalabildiğini, insanların önce gülerek alışveriş yaparken bir-iki gün sonra 2 adet tuvalet kağıdı ya da bir paket daha fazla yumurta almak için nasıl hızlı hareket ettiklerini gözlemliyoruz. Belki de bu salgın değişen oyunun olağanüstü şüphelisi olacak.
Uzun yıllar birçok kriz yönetmiş danışmanlar olarak bizi daha çevik -aynı zamanda daha dayanıklı ve öngörülü- olmaya zorlayan bu durumun acaba son mu olacağını merak ediyoruz. Yoksa farklı bir oyun planına bir an önce hazırlanmalı mıyız?
Kriz Yönetimi aslında birçok karmaşık partinin katılımının olduğu kaotik bir ortamı yönetmeniz gereken bir Saha Organizasyon Çalışmasıdır (politik kampanyalar, savaşlar, afetler, grevler vb). Bu, önemli bir yarışmada kazanmak için tam kapasiteyle elinizden gelenin en iyisini yapmak zorunda olduğunuz duruma benzer.
Kriz türleri değişebilir; finansal krizlerden, doğa olaylarına bağlı krizlere, ya da grevlere, protestolara kadar beklenmedik birçok durum krize dönebilir. Bu farklı kriz durumlarının da kendilerine ait standart kriz yönetim planları vardır. Fakat, bir krizde en iyi yaklaşım 'eleştirel düşünceye' bağlı kalmak, yani benzersiz konjonktürünüzün gerçekten farkında olmanızdır. Çünkü ancak o şekilde kriz durumunda kendi durumunuzu en iyi şekilde yönetebilirsiniz. Kısaca:
Bir kriz durumunda, tehlike sinyalleri artar, insanlar yüksek alarma geçerler. Söylentiler, yanlış bilgi ve panik endişe verici bir hızla yayılır. Bir şirket olarak, öncelikle çalışanlarınızın duygularını ve davranışlarını, müşterilerinize en iyi şekilde hizmet verebilmeleri için yönetmeniz gerekir. Çünkü dış paydaşlarınıza en iyi şekilde servis verebilmek için iç paydaşlarınıza ihtiyacınız vardır. Ancak eş zamanlı tüm kanallardaki hassasiyeti anlamak ve yönetmek en büyük zorluktur.
Aşağıda, bir kriz yönetiminin kritik noktaları ve temel zorlukları hakkında çok kısa bir özet hazırladık.
KRİTİK NOKTALAR |
ANA ZORLUKLAR |
|
|
İletişim
|
|
Takımlar
|
|
Çalışanlar
|
|
|
Kriz yönetimi ile ilgili bilgi almak için bizimle irtibata geçebilirsiniz.
Inanc Civaz
inanc.civaz@hagaconsultancy.com